Ten Thousand Thing, Yedikule Hisari, Istanbul
TEN THOUSAND THING
Duration: 4 October 2021 - 20 November 2022
Artist: Jake Michael Singer
Curator: Sinan Polvan
Creative Director: Taner Yılmaz
_______________________________________________________________
İstanbul Bienali’nin paralel etkinliği olarak Güney Afrikalı sanatçı Jake Michael Singer, Yedikule Hisarı Zindan Kulesi’nde ‘On Bin Şey’ adlı enstalasyonu ile katılacaktır.
Güney Afrikalı sanatçı Jake Michael Singer’ın eseri “On Bin Şey”,
yaprakların insan etini, derisini, saçını ve damarlarını taklit ettiği ağaç
benzeri bir figürden oluşan bir enstalasyon. Yerleştirme, botanik bir
ağaca göndermelerle başlayıp, organik insan dokularından geçerek
fiberoptik kabloların ördüğü dijital bir ortamla son bulur. Yarı saydam
silikon kullanılarak elde edilen fiber optik kablo, sıcak kırmızı
atardamarlar oluşturmak için yaprakların içine gömülüdür. Ağaç bu
şekilde dışarıya ışık verir ve loş ortamda parlar. Ağaç gövdesinin insan
kemiklerini andıran dokusu, ağacı sibernetik bir kolektif ürün olarak
görselleştirmekte, antropomorfik detaylarıyla insanı çağrıştırmaktadır.
Hapishane olarak kullanılmış Zindan Kulesi'nde yapılacak bu
yerleştirme, tarih boyunca burada hapsedilenleri düşündürebilir. “On
Bin Şey”, izleyicilerin derin meditatif düşüncelere, acıma ve korku gibi
duygular aracılığıyla da iç arınmaya ile birlikte duygusal adalete
yönelmesini amaçlar.
İstanbul Bienali’nin paralel etkinliği olarak Güney Afrikalı sanatçı Jake Michael Singer, Yedikule Hisarı Zindan Kulesi’nde ‘On Bin Şey’ adlı enstalasyonu ile katılacaktır.
Güney Afrikalı sanatçı Jake Michael Singer’ın eseri “On Bin Şey”,
yaprakların insan etini, derisini, saçını ve damarlarını taklit ettiği ağaç
benzeri bir figürden oluşan bir enstalasyon. Yerleştirme, botanik bir
ağaca göndermelerle başlayıp, organik insan dokularından geçerek
fiberoptik kabloların ördüğü dijital bir ortamla son bulur. Yarı saydam
silikon kullanılarak elde edilen fiber optik kablo, sıcak kırmızı
atardamarlar oluşturmak için yaprakların içine gömülüdür. Ağaç bu
şekilde dışarıya ışık verir ve loş ortamda parlar. Ağaç gövdesinin insan
kemiklerini andıran dokusu, ağacı sibernetik bir kolektif ürün olarak
görselleştirmekte, antropomorfik detaylarıyla insanı çağrıştırmaktadır.
Hapishane olarak kullanılmış Zindan Kulesi'nde yapılacak bu
yerleştirme, tarih boyunca burada hapsedilenleri düşündürebilir. “On
Bin Şey”, izleyicilerin derin meditatif düşüncelere, acıma ve korku gibi
duygular aracılığıyla da iç arınmaya ile birlikte duygusal adalete
yönelmesini amaçlar.
Tarih ve kültür perspektifinden bakıldığında ağaç, evi, kök salmayı ve
büyümeyi, insanı ve yaşam döngüsünü sembolize eder. Mitler, bağlılık,
katarsis ve fraktallar (büyükten küçüğe birbirine benzeyen birçok
geometrik şeklin oluşturduğu, sonsuzluğa doğru giden, kompleks ve göz
kamaştırıcı şekiller) gibi çok katmanlı anlatımlara sahip temalar içeren
bu enstalasyon, Yedikule Hisarı bağlamında güçlü bir görsel ve duygusal
algı oluşturacaktır.
