Yeni Nesil Sanat Galerisi: Muse Contemporary

Ayşe Pınar Akalın ile genç sanatçıların yetenekleri ve yenilikçi vizyonlarından ilham alarak yarattığı markası Muse Contemporary hakkında sohbet ettik.

Ayşe Pınar Akalın

Muse Contemporary’in kuruluş hikayesini anlatır mısınız?

Doktor bir anne babanın mühendis kızıyım ve uzun yıllar büyük bir Amerikan şirketinde üst düzey yöneticilik yaptım. Meslek hayatımın 22 senesi yurt dışında, genellikle de İtalya’da geçti. Baktığım her yerde sanat ve gustoya, coşkulu takdir, beğenme ve zevk almaya yoğunlaşmış bir kültürün içinde yaşamak, sanata olan ilgimi çokça besledi. Yepyeni bir yola ilk adım atışımsa, kalbimin sesini dinleyerek New York’a sanat yönetimi eğitimi almaya gitmemle başladı. Türkiye’ye geri döndüğümde gerçek anlamda ruhumu besleyen, varoluşumun heyecanını hissettiren bir yola girdiğimi biliyordum. Dokuz yıldır sanat dünyasında aktif olarak çalışıyor, müzelere ve yabancı galerilere sanat danışmanlığı yapıyorum. Bu süreçte tarihi mekânlarda çağdaş sanat sergilerini hayata geçirdim, genç sanatçılara alternatif mekânlarda sergiler açtım ve bu projelerin küratörlüğünü üstlendim. Dönüp baktığımda, attığım bu adımları başarmamdaki en büyük etkenin sanata olan aşkımın yanı sıra mühendisliğin bana kazandırdığı planlama ve yönetime yönelik bakış açısı olduğunu söyleyebilirim. 

 

Galeri, bütün bu birikimin getirdiği organik bir gelişme oldu. Seneler içerisinde hayata geçen bu projeler sayesinde, yanımda benimle ilerlemek isteyen çok nitelikli sanatçılarla bir grup oluştu. Hepimizin hem sanata hem de ortak coşku alanına olan aidiyet duygusunun köklerini, bu galeriyle güçlendirdiğimize kalpten inanıyorum. Genç sanatçıların yetenekleri, yenilikçi vizyonları ve coşkuları benim en büyük ilhamım ve buradan yola çıkarak bu oluşumun ismini “Muse” koydum. 

Pandemi döneminin sakin ve içe dönük enerjisi, yarattığım Muse Contemporary markasını kurumsallaştırmam için gereken adımları atmama fırsat verdi. Sanatçıların izolasyon süreçleri esnasında yaratmalarına benzer şekilde, benim de odaklandığım, verimli bir dönem oldu. Bu oluşumda, geleneksel süreci tersinden izledim. Öncelikle online platformu kurdum, ardından da sonra fiziksel galeriyi açtım.

 

Online sanat platformunun/galerisinin avantaj ve dezavantajları neler?

Sanırım bunu söylemek için çok erken çünkü platformu mart başında açtık, galeriyi ise haziran ayında. Bu iki kanalın birbirine alternatif olmadığını, farklı deneyimler sunduklarını düşünüyorum. Dijital dünya özellikle genç kuşaklar için vazgeçilmez. Ayrıca platform çok büyük bir arşiv… Fiziksel eserlerin dijital dünyadaki izdüşümlerine bu kadar kolay erişebilmek çok pratik. Öte yandan galeriler de sanatseverler için hem bir buluşma mekânı işlevi üstleniyor hem de eserlerin önünde vakit geçirip onları daha derinden algılama fırsatı sunuyor.

İlk serginiz Kontrast’ın teması ne? İzleyicileri neler bekliyor? 

Kontrast karşıtlıklar üzerine kurgulanmış bir sergi. Küratörümüz Sinan Polvan bu kavramı insan yaşamındaki anlamların zıtlıklar üzerine kurulmasıyla açıklıyor: “Üzüntü olmadan sevincin, umutsuzluk olmadan umudun, karanlık olmadan aydınlığın, kötü olmadan iyinin, hatta ölüm olmadan yaşamın anlamı olamaz. Zıtlık, yaratıcılıktaki bütüncül dengeyi oluşturduğundan tekdüzeliği ortadan kaldırır, sanat yapıtının heyecan verici, merak uyandırıcı, canlı, fark edilebilir, kışkırtıcı ve çarpıcı olmasını sağlar. Zıtlıkları mükemmel bir uyum içinde dengeleyen ve yapıtı, yani ruhu oluşturan ise sanatçının kendisidir.”  Bu sergide izleyicilere bu kontrastların oluşturduğu uyumu görsel bir seçki içinde sunmaya çalıştık. 

Muse Contemporary’de yer alan sanatçıları nasıl belirliyorsunuz?

Söylediğim gibi daha önce gerçekleştirdiğim projelerden ve sergilerden büyük bir sanatçı havuzu oluşmuştu. Küratörümüzle beraber bu ilk serginin teması içinde yer alacak sanatçılara ve sanat eserlerine karar verdik. Sergide ülkemizden duayen ve yeni kuşak sanatçıların yanı sıra, lentiküler fotoğraf alanının önde gelen temsilcilerinden İngiliz sanatçı Jeff Robb, New Yorklu fotoğraf sanatçıları Reka Nyari ve Wayne Maser gibi eserleri Türkiye’de ilk kez sergilenecek olan dünyaca ünlü yabancı sanatçılar da yer alıyor. 

Temalı karma sergilerde, galeri dışından sanatçılara da yer veriyoruz ve başka galerilerle beraber çalışıyoruz. 

Sergi dışında da galeri veya platform için sanatçı seçimi, araştırma ve seçki etaplarından oluşuyor. Dünyadaki genç sanatçıları takip ediyor, Muse Contemporary’nin çizgisine, vizyonuna uygun olanlarla irtibata geçiyoruz. İtalya geçmişim ve yakın ilişkilerimden dolayı İtalyan sanatçılara da önemli bir yer veriyoruz.

Türkiye ve dünyadaki sanat platformları/galerileri ne yöne doğru gidiyor? 

Kesinlikle daha dinamik, interaktif ve paylaşımcı olmak zorundalar. Sanat platformları daha niş pazarlamaya yönelmeli diye düşünüyorum. Muse Contemporary’nin  pazar yeri mantığıyla değil küratoryel bir seçkiyle çıkmış olmasının avantaj olacağına inanıyorum. Galeride oturayım ve isteyen gelsin veya sanattan anlamayanlar gelmesin gibi tavırlara artık yer olmadığını düşünüyorum. Değişime ayak uydurmak, ayrıcalıklı olma konusundaki katı kurallardan öteye gidilmesi gerektiğine inanıyorum. 

Yakın zamanda online’a daha çok yönelim olacak mı?

İzolasyon dönemi online’a olan ilgiyi arttırdı. Bu sanat alım satımları için de böyle... Her bakımdan alışkanlıklarımızın değişeceği başka bir çağın içine girdik, sanal dünya ve e-ticaret bu dünyanın önemli parçaları. Hayatımızdaki yerleri de büyümeye devam edecek, bu kaçınılmaz. Dünyada sanat piyasalarında çok önemli meblağlarda satışlar online olarak yapılıyor. Türkiye’de ise sanat alan kişilerin bu anlamda daha tutuk olduğunu düşünüyorum. Zamanla ve yeni kuşakların sanat alımına başlamasıyla bu eğilimin değişeceğine inanıyorum. 

Çağdaş sanat için online galeriler rekabetçi yerler mi?

Türkiye için konuşuyorsak, şu anda bence çok büyük bir rekabet yok. Daha yeni yer edinmeye çalışan aktörler var diyebiliriz. Dünyada ise bu piyasa Saatchi ve Artsy gibi büyük devlerin elinde ve koleksiyonerler için sevimsiz bir pazarlama bombardımanına dönüşen kıyasıya bir rekabet var. Onlarınki ticaret üzerine kurulmuş bir sistem, sanatçıların imajı veya işlerin kaliteli seçkisine odaklanmıyor. Biz Muse Contemporary’u bu pazar yerlerinden çok farklı tutuyor ve konumlandırıyoruz. 

Türkiye’de online sanat alımı yapan koleksiyonerler var mı? Bu yeni sisteme nasıl bakıyorlar?

Ömer Koç’un hem bizzat hem de danışmanları aracılığıyla online müzayedeleri, galerileri yakından takip ettiğini biliyorum. Cem Yılmaz çok uzun bir süredir yabancı sitelerden online çağdaş sanat satın alıyor ve bu kanalları çok iyi kullanıyor. Ama genele bakacak olursak Türkiye’de koleksiyonerlerin çoğu görerek almayı tercih ediyorlar. Bunun yanı sıra müzayedeler daha farklı bir dinamiğe sahip, sanal olarak da sanat ticaretindeki önemleri büyüyor. İstatistiksel olarak ülkemizdeki online sanat ticaret hacmini bilmiyorum ama bu hacmin çoğunun müzayedeler aracılığıyla yapıldığını tahmin ediyorum. Kullanıcılar bizim gibi yeni açılan sanal platformlarına yeni alışıyor. Burada en önemli unsurlar güven, güvenlik, hız, kolay erişilebilme ve seçkinin kalitesi bence.  

İleriye dönük farklı sanat projeleriniz olacak mı?

Her zaman var! Devamlı proje üreten bir endüstri mühendisi var içimde. St. Antoine “Angel” sergisinden tanıdığımız Güney Afrikalı genç heykeltıraş Jake Michael Singer ile eylül ayında İstanbul’da tarihi bir mekanda hayata geçecek büyük bir proje üzerinde 1,5 yıldır çalışıyoruz. 

NFT konusunda düşünceleriniz nedir? Sizin bu konuda yatırım ya da girişimleriniz var mı?

NFT en kısa tanımıyla başka bir eşi daha bulunmayan dijital varlıklardır. NFT sanat dünyasına mart ayında bir bomba gibi düştü. Dijital sanat ise benim çok uzun süredir radarımda ve sanatçılarını çok yakından takip ediyorum. NFT sanat dünyasının alışılagelmiş dinamiklerinin ötesinde yeni bir dönem açıyor. Öncelikle Blockchain teknolojisinin geleceğin yapı taşı olduğunu kabul etmek gerekiyor. Dijital sanat ise Z kuşağının vazgeçilmezi. Sanatçılar için alıcıya doğrudan ulaşım sağlaması cazip gelirken, eserin blok zincire kaydedilmesi, kopyalanamaz ve doğrulanabilir olması sanat dünyasında yer alan tüm kurumlar için önemli. Değişimi izlemeli ve takip etmeliyiz ama yatırım yapmadan riskleri çok iyi analiz etmek gerekir. Büyük bir potansiyel olduğunu ama süreç içinde de birçok oyuncunun eleneceğini düşünüyorum.

Oggusto: https://www.oggusto.com/sanat/muse-contemporary-galeri-ve-online-sanat-platformu

 

Can you tell us the story of the establishment of Muse Contemporary?

I am the engineer daughter of doctor parents and worked as a senior manager in a large American company for many years. I have spent 22 years of my professional life abroad, mostly in Italy. Living in a culture that focuses on art and gusto, enthusiastic appreciation, admiration and enjoyment everywhere I look has greatly fuelled my interest in art. My first step on a brand new path started when I followed my heart and went to New York to study art management. When I came back to Turkey, I knew that I was on a path that truly nourished my soul and made me feel excited. I have been working actively in the art scene world for nine years, providing art consultancy to museums and foreign galleries. In this process, I realized contemporary art exhibitions in historical spaces, opened exhibitions for young artists in alternative venues, and undertook the curatorship of these projects. Looking back, I can say that the biggest factor in my success in achieving these steps beside my love for art, has been my background in engineering that gave me the perspective on planning and management.

The gallery is an organic development of all this accumulation. Thanks to these projects that we have made over the years, a group has formed with highly qualified artists who want to move forward with me. I sincerely believe that with this gallery, we strengthened the roots of our sense of belonging both to art and to this field of common enthusiasm we created. With their talent, innovative vision, enthusiasm, young artists are my biggest inspiration and I named this organization “Muse” based on this.

The calm and inward energy of the pandemic period allowed me to take the necessary steps to institutionalize the Muse Contemporary brand I created. Similar to the isolation time during which artists create, it has been a productive period for me to focus on. In this formation, I followed the traditional process in reverse. First I set up the online platform, then I opened the physical gallery.

What are the advantages and disadvantages of the online art platform/gallery?

I think it's too early to tell because we launched the musecontemporary.com platform in early March and the gallery in June. I think that these two channels are not alternatives to each other, they offer different experiences. The digital world is indispensable, especially for the younger generations. In addition, the platform is a huge archive, it is very practical to be able to access the projections of physical works in the digital world. On the other hand, galleries both serve as a meeting place for art lovers and offer the opportunity to spend time in front of the works and perceive them more deeply.

What is the theme of your first exhibition, Contrast? What awaits the audience?

An exhibition based on contrasts. Our curator Sinan Polvan explains this concept by building the meanings of human life in contrast: “There can be no meaning of joy without sadness, hope without despair, light without darkness, good without evil, and even life without death” “As contrast creates a holistic balance in creativity, it eliminates monotony and ensures that the work of art is exciting, intriguing, lively, recognizable, provocative, striking. It is the artist himself who balances the opposites in perfect harmony and creates the work.''

In this exhibition, we tried to present the harmony created by these contrasts to the audience in a visual selection.

How do you identify the artists in Muse Contemporary?

As I said, a large pool of artists was formed from the projects and exhibitions I made before. Together with our curator, we decided on the artists and artworks to be included in the theme of this first exhibition. In addition to duane and young new generation artists from our country, the exhibition also features world-famous foreign artists whose works will be exhibited for the first time in Turkey, such as British artist Jeff Robb, one of the leading representatives of lenticular photography, and New York photographers Reka Nyari and Wayne Maser.

We also include artists from outside the gallery in themed group exhibitions, and we work with their galleries.

Apart from the exhibition, artist selection for the gallery or platform consists of research and selection stages. It follows young artists around the world, in line with Muse Contemporary. We contact those who are in line with their vision. Due to my Italian background and close relations, we give an important place to Italian artists.

In what direction are art platforms/galleries in Turkey and around the world headed?

They definitely have to be more dynamic, interactive and sharing. I think art platforms should focus on more niche marketing. I believe that it is an advantage for Muse Contemporary to come out with a curatorial selection rather than a marketplace mentality. I also think that there is no place anymore for attitudes such as let me sit idle in the gallery waiting for visitors or show a snobbish attitude towards those who know less about contemporary art.  I believe that it is necessary to keep up with change and go beyond the strict rules about exclusivity with artists.

Will there be more inclination to go online in the near future?

The isolation period increased the interest in online. This is also true for the art market. We have entered another era where our habits will change in every respect, and the virtual world and e-commerce are important parts of this world. Their place in our lives will also continue to grow, this is inevitable. In the art markets around the world, sales are made online in very significant amounts. In Turkey, on the other hand, I think that people who buy art are more hesitant in this sense. I believe that this trend will change over time and as new generations begin to buy art.

Are online galleries competitive places for contemporary art?

If we are talking about the Turkish market, I don't think there is much competition at the moment. We can say that actors are trying to gain ground. In the world, this market is in the hands of big giants such as Saatchi and Artsy, and there is fierce competition that turns into a nasty marketing bombardment for collectors. Their system is built on commerce, not focusing on the image of the artists or the quality selection of works, we hold and position musecontemporary.com very different from these marketplaces.

Are there any collectors who buy art online in Turkey? How do they view this new system?

I know that Ömer Koç closely follows online auctions and galleries, both personally and through his advisors. Cem Yılmaz has been buying online contemporary art from foreign sites for a long time and uses these channels very well. But in general, most of the collectors in Turkey prefer to buy by seeing. However, auctions have a different dynamic, and their importance in the virtual art trade is growing. Statistically, I do not know the volume of online art trade in our country, but I guess that most of this volume is done through auctions. Users are just getting used to the newly opened virtual platforms like us. I think the most important factors here are trust, security, speed, easy access, and the quality of the artwork.

Will you have different art projects going forward?

Always there will be. I have an industrial engineer mind that constantly produces projects. We have been working on a new project for 1.5 years with the young South African sculptor Jake Michael Singer, know from St Antoine "Angel" exhibition. This project will come to life in a historical place in Istanbul in September.

What are your thoughts on NFT? Do you have any investments or initiatives in this regard?

NFT, in its shortest definition, is a unique digital asset. NFT hit the art world like a bombshell in March. Digital art has been on my radar for a long time and I follow its artists very closely. NFT opens a new era beyond the usual dynamics of the art world. First of all, it is necessary to accept that Blockchain technology is the building block of the future. Digital art is indispensable for the Z generation. While it is attractive for artists to provide direct access to the buyer, it is important for all institutions in the art world that the work is registered on the blockchain, cannot be copied, and is verified. We must watch and follow the change, but it is necessary to analyze the risks very well before investing. I think there is great potential but many players will be eliminated in the process.